Rolling Stone’un Kim Kardashian kapağı eleştirildi. “Müzik bitti, bu kadının orada ne işi var?” deniyor. Buna ufak bir itirazım var.

Geçenlerde Rolling Stone’un Twitter hesabından Kim Kardashian’ın Rolling Stone’a verdiği röportaj hakkında atılan bir tweet’e denk geldim. Kim Kardashian’ın gerçek dünyası hakkında bilmedikleriniz deniyor ve bir de link… Yorumlara baktım. “Kimin umurunda”, “Yazıklar olsun”, “Zaten Rolling Stone uzun zaman önce müzik dergisi olmaktan vazgeçti” ve bunun gibi eleştiriler.

İnsanlar değer vermedikleri, hayatlarında yer açmadıkları, aslında hiç de umurlarında olmayan şeyleri canları pahasına savunma ve “düzeltme” konusunda çok duyarlılar. Ve doğrusu bu beni çok eğlendiriyor.

N’aber nasılsın, ne yer ne içersin, bir derdin var mı diye sormadığın kadının/adamın başına bir şey gelir, bakarsın ortalık toz duman. Yahu daha önce neredeydiniz?

Duyarlılık dediğimiz şey “önceden” gösterildiğinde değerli. İş işten geçince duyarlılığın adı “vicdanla hesaplaşma” oluyor. Vicdanınla baş başa kaldığında kendine kızmak yerine başkasına kızmak, yapılabilecek en konforlu şey.

Hayatında bir sayısını elinde tutmamışsın, para verip almamışsın, bir röportajını sonuna kadar okumamışsın (evet, uzun röportajlar koyuyor Rolling Stone, hiç de kolay değil okumak, videolara bakmak dururken) ama duyarlılık fırsatı gelince topa illa giriyorsun.

Bunları yapsan zaten Rolling Stone’un hiçbir zaman sadece müzik dergisi olmadığını, çıktığı günden bu yana siyaset, popüler kültür, edebiyat ve muhtelif gazetecelik alanlarında yazılara, araştırmalara, incelemelere, portrelere yer verdiğini bilirsin. Daha önce de popüler insanlara yakından bakan makaleler yayımladığından haberin olur, komik duruma düşmezsin. Ama karambolde bir gol de ben atayım demek çok “insani” tabii…

İnsanların Kim Kardashian’a bakışını gözlemlemek ise benim için daha da eğlendirici.

Sinaed O’Connor’ın Facebook sayfasında yaptığı yorum haberleştirildi. “Bu geri zekalının orada ne işi var? Müzik bitti” gibisinden bir laf yazmış Twitter’a. Ben çevirisini edepli yapmaya çalıştım.

Herkes de desteklemiş. Yine “yazıklar olsun”lar vesaire havalarda uçuşuyor. Rolling Stone’un iyice ucuzlaştığından bahsediliyor ve Kim Kardashian’ın ne kadar aşağılık, zavallı, geri zekalı, aptal, salak, arsız, sığ, boş biri olduğundan (yine edepli çeviri) söz ediliyor.

Nefret ettikleri Kim Kardashian’ın “ne olduğunu” çok iyi biliyorlar. Hararetle savundukları Rolling Stone dergisini ise hiç ama hiç bilmiyorlar.

Her iki konuda da klişelere teslim olunmuş. Rolling Stone “rak” dergisi, Kim Kardashian “salak”. Bunlar bir araya geldi mi Twitter’a, Facebook’a koşalım, elimize ne geçerse üzerlerine atalım, mahvedelim onları.

Rolling Stone dünyanın en tanınmış insanlarından birine yakından bakmaya çalışan bir makale hazırlamış. Gazetecilikte olaylara yakından bakmak, incelemek vardır. İnsanların merak ettikleri şahsiyetlerin hayatına yakından bakan yazılar dergilerde, gazetelerde yayımlanır.

Rolling Stone’u müziği öldürmekle suçlayan ve dergiyi boykot çağrısı yapan Sinaed O’Connor aslında Rolling Stone’un ne olduğunu gayet iyi biliyor. O da dergiye 1990’da kapak olmuştu. O zaman hit olan bir pop şarkısıyla gündeme gelmişti ve herkes tarafından merak ediliyordu. Eminim o zaman da birileri “Rolling Stone iyice bozuldu” demiştir. Halbuki “bozuldu, değişti” denilen toplumun kendisi. Dergiler, gazeteler halkın merakını ve ilgi alanlarını takip eder. Kim Kardashian’ı basın yaratmadı, kariyerini ona en çok küfredenlere borçludur.

Anlayacağınız, insanlık televizyonda sadece belgesel izliyor arkadaşlar. Bunu kabul edersek herkes rahat eder.

Mehmet Tez – Milliyet