Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen festivale Mut Belediyesi, Mersin Güç Birliği Kalkınma ve Gelecek Derneği, Mut Ticaret ve Sanayi Odası, Mut Ziraat Odası, Mut Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası, Mutlular Kültür ve Dayanışma Derneği, Mut Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Mut Doğa Sporları ve Fotoğraf Derneği, Mut Kurtuluş-Çatalharman- Hacıahmetli Kızılova Obruk Peynirleri, Mut Kadın Girişimi Üretimi ve İşletme Kooperatifi, Slow Food ve mutili destek sundu.

Başkan Seçer: “Bu ilk festival çok önemli”

Festival, 7 Mayıs Cumartesi günü Hükümet Konağı önünden Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de katıldığı kortej yürüyüşüyle başladı. Yürüyüşün ardından düzenlenen açılış töreninde konuşan Başkan Seçer, bölgede 750 çeşit bitkinin yetiştiğine dikkat çekerek, “Bu ilk festival çok önemli. Bunun geleneksel hale gelmesi lazım. Her yıl istikrarlı bir şekilde yapılması lazım” dedi. Başkan Seçer, ardından Sosyal Hizmetler Dairesi’nin Mobil Mutfağı’ndan ikram edilen yemekleri yeryüzü sofrasında vatandaşlarla birlikte yedi.

51 stantta bölgedeki otlar ve ürünler sergilendi

Mut Karacaoğlan Çınaraltı Parkı ve tarihi Taşhan’da 2 gün boyunca süren festival, hem Mut’lular hem de diğer ilçelerden gelen vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi koordinesinde kurulan 51 stantta bölgeye özgü otların yanı sıra çeşitli ürünler sergilendi. Taşhan’dan Karacoğlan Parkı’na kadar uzanan stantlar ziyaretçilerin beğenisini topladı.

Festivalde geleneksel lezzetler de gösteriler de sunuldu

Geleneksel ve kaybolmuş mutfak lezzetleri arasında yer alan meletüreli sütlü pilav, ülübülü maş çorbası, topalak, süt tarhanası ve yarpızlı yarma çorbası gibi çeşitli yemeklerin yapıldığı festivalde, fotoğraf, kilim ve resim sergileri de yer aldı. Taşhan ve Karacaoğlan Parkı’nda kurulan sahnelerde ise Kültür ve Sosyal İşler Dairesi ile Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi’nin çeşitli sahne performansları yer aldı. Taşhan’da çocuklara yönelik zumba, masal atölyesi, yaratıcı drama ve tiyatrolar sahnelendi.

Meral Seçer, moda tasarımcısı Cemil İpekçi’yle bir araya geldi

Karacaoğlan Çınaraltı Parkı’nda ise workshoplar, konserler, oyunlar, yarışmalar ve gösteriler yer aldı. Aşçı Hazer Amani’nin de katıldığı festivale damga vuran isim dünyaca ünlü moda tasarımcısı Cemil İpekçi oldu. İlk gün Başkan Seçer’le bir araya gelip festivale ilişkin sohbet eden İpekçi, festivalin ikinci günü Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer ve kooperatifin kurucu ortaklarıyla buluştu. Cemil İpekçi’ye çarpana hediye eden Meral Seçer, Çamlıyaylalı kadınların el emeği göz nuru iğne oyalarından da bahsetti.

Meral Seçer: “Mersin için kıymetli bir festival olduğunu düşünüyorum”

Meral Seçer ve kooperatifin kurucu ortakları; Kemal Efecan ve ekibinin hazırladığı kökboyalarıyla Cemil İpekçi’nin bez üstüne yaptığı ahşap baskı performansını seyretti. Workshop tadındaki etkinliğin sonunda Cemil İpekçi’yle mini bir söyleşi de yapıldı. Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, festivalin önemine değinerek, “Mut Ot Festivali’nin Mersin için kıymetli bir festival olduğunu düşünüyorum. Şu anda yapılan etkinlik bu festivali gerçek amacına ulaştıran, taçlandıran bir etkinlik. Sadece yenilen otlar değil kadim kültürümüzün yansıtıldığı kök boya; bunun hayata geçmesi ve yaygınlaştırılması konusunda da farkındalık yapılacak bir etkinlik. Geleneksel el işlerinde Mersin’in tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda biz de Mersin’de çalışmalar yapıyoruz” dedi.

Cemil İpekçi, etkinlikte yaptığı el baskısı eşarbı anneler günü hediyesi olarak Meral Seçer’e hediye etti. Ardından festival alanını ve Taşhan’ı gezen Seçer, Mut Şehit Emin Çelik Anadolu Lisesi öğrencilerinin teklifini de kırmayarak resim sergilerini ziyaret etti.

Cemil İpekçi: “Dünyadaki otların yarısından çoğu bu bölgeden çıkıyor”

Festivale ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cemil İpekçi, festivalin ilgisini çektiğini vurgulayarak, “Dünyadaki otların yarısından çoğu bu bölgeden çıkıyor. Şifa Lokman Hekim burada kullanmış otları. Benim için en önemlisi kumaş. Halılar, kök boyalar. Kök boyaların en güzeli yapılıyor. Ne yazık ki artık yapan çok az. İnşallah teşvik görür. Geleneksel kültürümüzün devamını sağlarız diye düşünüyorum. Onun için geldim” dedi. Festivalin bundan sonra daha sık yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen İpekçi, “Hem insanları bir araya getiriyor hem kültürleri devam ettiriyor. Hele buranın mevsimi 6 ay, 8 ay sürüyor, güzel hava. Onun için bence daha sık yapılmalı festivaller” diye konuştu.

“Bunlar dedelerimizin, ninelerimizin topladığı otlar”

Festivalde kurulan stantlarda bölgeye özgü otları sergileyen Sebile Günay, festivale getirdikleri otları anlattı. Tanıttığı otların çoğunun eskiden yemeklerde kullanıldığına dikkat çeken Günay, “Eski kültürde ıspanak yokken, marul yokken bu yeni kültür yokken bunların hepsi dedelerimizin, ninelerimizin yoldan, bağ bahçe arasından ekin arasından topladığı otlardı. O gün akşama yemek pişirme tasası olmadan kavurup, yağlayıp yedikleri otlardı. Kimini bulgurla, kimini yoğurtla, kimini sadece salata olarak yiyorlardı. Şu ürünümüz yarpuz;  kar suyunun sulak olduğu yerde olur. Erken çıkar, salatası olur, pilav da yapılıyor. Sumaklı, ekşili, tuzlu soğanlı yapıyoruz. Yani marul salatası yanında, hele o balığın yanında, fasulyenin yanında gerçekten süper lezzetli” ifadelerine yer verdi.

“Büyükşehir Belediyesi'nin attığı bu adım Mutlular adına çok iyi oldu”

Stantlarda otlardan elde ettiği ürünleri sergileyip satışını yapan Perihan Baki ise “Taşhan’da üretici kadınlar olarak evde ürettiklerimizi getiriyoruz, satış yapıyoruz, ev ekonomimize katkıda bulunuyoruz. Çiçekler, zeytinyağları, ahşap ürünler ve Mut'un kültürünü yaşatmak adına yöresel ürünler yapıyorum. Festivalin bize çok katkısı oldu. Büyükşehir Belediyesi'nin attığı bu adım Mutlular adına çok iyi oldu” dedi.

“Festivalde beklenenden fazlası var”

Festival, Mut’ta yaşayanları daha mutlu etti. Mutlulardan Ahmet Özkan, festivalin güzel geçtiğini vurgulayarak, “İlerleyen zamanlarda çok daha güzel festivallerin de olacağını düşünüyorum. Kalabalık çok güzel, yoğun bir ilgi var. İlerleyen dönemlerde çok daha iyi olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

“Mut halkı olarak otlar olmadan bir yaşam düşünemiyoruz”

Festivalin ziyaretçilerinden Merve Adıgüzel, ot olmadan lezzetin de olmayacağını belirterek, “Mut bu konuda oldukça zengin. Yaklaşık 750 tür bitki var yöremizde. Ispanağı çok kullanıyoruz. Ebegümecini, taze kekiği tüm yemeklere kullanıyoruz. Zaten dağ kekiği Toroslar’da çok meşhur. Ben baharatçıyım, açıkçası çok ve severek kullanıyorum. Özellikle fesleğenimiz var, batırığımızda kullanıyoruz. Yöresel bir yemek. Mut'un yemeği. Fesleğen olmazsa bir batırık düşünülemez. O yüzden Mut halkı olarak otlar olmadan bir yaşam düşünemiyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Bu festival hem Mut’a hem de Mersin’e bereket olacak”

Ziyaretçilerden Fatih Özkan, otların birçok alanda değerlendirildiğine dikkat çekerek, “Bizim burada et ve otun bir arada olduğu bir kültür hakim. İkisini de bir arada tüketiyoruz. Onun dışında kökboyasında kullanılan otlarımız da vardır. Civanperçemi, safran var. Mut’ta hepsi var. Burada yaşadığımız için çok memnunuz. Bu festival Mut’un tanıtımı için çok güzel oldu. Bu festival hem Mut’a hem de Mersin’e çok güzel bereket olacak” diye konuştu.